"Bir yıl bile geçmedi..." — bu ifade, belki de Orcs Must Die! 2başlıklı, acımasız orc avlama oyununu en iyi şekilde tanımlıyor. Bu incelemede bu oyundan bahsedilecektir.
Orcs Must Die! hayranlarını uzun bekleyişler ve belirsiz vaatlerle bekletmedi — ikinci bölümün çıkması için bir yıl bile geçmedi, bu bölümde orklara olan nefret tamamen serbest bırakılıyor. Bu kadar kısa bir sürede ne yapılabilirdi ki? Dürüst olmak gerekirse, pek fazla. Orcs Must Die! 2'de çok fazla yeni özellik yok ve belki de oynamanın bir anlamı yokmuş gibi görünebilir, ama bana güvenin, bu oyunu almak hala değer.
İkinci bölümün hızlı çıkışı, oyun deneyiminin ne kadar sürükleyici olduğu üzerinde hiçbir şekilde etkili olmadı. Orc sürülerini yok etmek, ilk oyundaki kadar tatmin edici. Üstelik, oyunda savaşta kullanılmayı bekleyen yeni tuzaklar ortaya çıktı. Bunun yanı sıra, geliştiriciler cesur kahramanımıza çekici bir partner verdi. Yeni arkadaşımız, ilk oyunda karşılaştığımız büyücü. Onun da birkaç benzersiz yeteneği ve tuzağı var. Büyücünün en kullanışlı yeteneklerinden biri, orklar arasında birbirlerine saldırmalarını sağlamak — ateşi ateşle söndürmek, tabiri caizse.
Oyunun özü aynı kalıyor: orc sürüleri portallara ulaşmaya çalışıyor ve bunu engelleyemeyiz. Bize yardımcı olmak için, yanan katran, tavandan düşen taşlar, demir dikenler ve diğer akıllı tuzaklar gibi şeyler var. Her öldürme için, yeni tuzaklar satın almak için kullanılabilecek para alıyoruz ve orklara karşı zafer kazanarak kahramanımız "kafatasları" kazanıyor, bu da yeni silahları yükseltmek ve açmak için gerekli. Artık eşyalar birden fazla kez yükseltilebiliyor. Ayrıca, haritada orklara karşı savaşacak ve onlara bombalarla saldıracak özel koruyucular yerleştirebiliriz.
***
Ne yazık ki, oyunda artık daha az seviye var ve genel olarak, bir bütün bölüm kadar kısaltılmış. Bunun yerine, geliştiriciler bize "Sonsuz Mod" ve daha ilginç bir hikaye sundu. Sonuç olarak, eğer ilk oyunu sevdiyseniz, ikinci oyunun sizi hayal kırıklığına uğratmayacağını söyleyebilirim.