The game The Witcher birçok RPG hayranı için gerçek bir hediye haline geldi. Küçük Polonyalı stüdyo CD Projekt Red'den ilginç bir şey beklenmiyordu, ancak Polonyalılar çok değerli bir proje çıkardılar. İkinci bölümde de hayal kırıklığına uğratmadılar — The Witcher 2oynarken, ilk oyundan kazanılan her kuruşun devam oyununun geliştirilmesine ve cilalanmasına yatırıldığını anlıyorsunuz.
Her klasik RPG gibi, The Witcher 2 de türün diğer hitleriyle eşdeğer, iyi düşünülmüş bir hikaye sunuyor. Cinayetle suçlanan Geralt, kendi soruşturmasına başlıyor ve hikaye ilerledikçe siyasi entrikalar, gizli ilişkiler ve eski arkadaşlarıyla unutulmuş düşmanlarıyla karşılaşıyor.
Geliştiriciler, oyuncunun oyun boyunca vermesi gereken birden fazla zor karar hazırlamış. Dahası, tüm seçimleriniz oyunun ilerleyişini etkileyecek; bu, Geralt'ın yolculuğu boyunca kiminle etkileşimde bulunacağı, hangi mekanları ziyaret edebileceği gibi unsurları içeriyor.
Yan görevlerde de oyuncuya tam bir seçim özgürlüğü veriliyor ve bunları tamamlama konusunda birkaç farklı yol mevcut. Ayrıca, eylemlerinizin sonuçlarının, görevi tamamladıktan bir süre sonra en beklenmedik şekillerde kendini gösterebileceği de dikkat çekici, bu nedenle birkaç adım ileri düşünmek zorundasınız. Burada bile, ahlaki ikilemler ve ilginç anlarla karşılaşacaksınız.
CD Projekt, Geralt'ın ilk oyundaki yeteneklerini azaltmak zorunda kaldı (bu özellikle başlarda belirgin), ayrıca ana karakterin yetenek menüsünü köklü bir şekilde yeniden düzenledi. Geralt artık kendini dört alanda geliştirebilir: simya, kılıç kullanma, genel eğitim ve sihirli işaretler. Her alanı geliştirerek, hem savaşta hem de witcher iksirleri hazırlarken veya eşyalar yaparken faydalı olacak yeni yetenekler kazanıyor. Oyun dengesi titizlikle korunuyor—hiçbir yetenek dalı diğerlerine kıyasla aşırı avantajlar sağlamıyor.
Her göreve dikkatlice dalarsanız, her mekanı keşfeder ve hikaye akışını takip ederseniz, oyunda belirtilen kırk saatten çok daha fazla zaman harcarsınız, ancak oynadığınız her saat boşa gitmeyecek. Ve oyundan keyif alıyorsanız, "Yeni Oyun" butonuna birden fazla kez basmak zorunda kalacaksınız.
Kontroller dramatik bir şekilde değişti; artık üçüncü şahıs nişancı oyunlarına benziyor: kamera karakterin arkasında konumlandırılmış, Geralt'ın hareket ve yetenek yönetimi klavyeye taşınmışken, fare butonları farklı güçteki darbeleri gerçekleştirmek için kullanılıyor. Bu büyük bir artı, çünkü oyunda artık (ilk bölüme kıyasla) çok daha fazla savaş var ve fareye tıklamak zorunda kalmıyorsunuz.
Ancak, ilk oyuna aşina olmayan oyuncular zorlanacak—öğretici kaldırıldı, bu yüzden başlangıçta kılıcınızı nasıl savuracağınızı ve büyü kullanacağınızı öğrenmek zorundasınız, tüm bunları "hızlı kaydet" ve "hızlı yükle" butonlarına hızlıca basarak yapmalısınız. Normal zorlukta oynamak, Dragon Age: Originsgibi, oldukça zorlayıcı ve bir sonraki patronu veya düşman grubunu alt etmek için biraz çaba sarf etmeniz gerekecek. Buna rağmen, savaşlar heyecan verici ve belirli bir taktiksel zeka gerektiriyor.
The Witcher 2'deki diyalog sistemi, sizi diğer oyun unsurlarından daha fazla memnun edecek. Önceki gibi, hoşlandığımız yanıtları seçerek konuşmanın seyrini kontrol ediyoruz, ancak seçimimiz yalnızca konuşmanın genel anlamını belirliyor, Geralt kendisi ise ayrıntıları ve tonlamayı ekliyor. Çoğu video oyunu kahramanından farklı olarak, Geralt mevcut durumu da dikkate alıyor—eğer bir agresyon varsa, tonu agresif olacak; eğer ilgileniyorsa, ifade ilgiyle söylenecek, ve benzeri. Bu, diyalogları gerçekten nefes kesici hale getiren mükemmel bir yenilik!
Oyunun yeni grafik motoru, etkileyici özelliklerini tam anlamıyla yansıtıyor ve muhteşem bir görsel deneyim sunuyor. The Witcher 2'deki grafikler, RPG oyunları için şimdiye kadar yaratılan en iyi grafikler—Dragon Age: Origins'in bir zamanlar yarattığı aynı WOW etkisini üretiyor. The Witcher 2'deki mekanlar açık dünya değil, çünkü sınırlı, ama yine de kapsamlı bir keşif için yeterince geniş.
Seviye tasarımı da iyi yapılmış—oyun boyunca yoğun ormanlar, göz alıcı şehirler ve tozlu mağaralarla karşılaşacaksınız. Her mekan benzersiz ve çeşitli küçük detaylarla dolu.
***
The Witcher 2: Assassins of Kings, mükemmel bir hikaye (çoğunlukla orijinal yaratıcısı Andrzej Sapkowski'nin eserlerine dayalı), çarpıcı grafikler, kullanışlı oyun deneyimi ve iyi dengelenmiş bir RPG sistemi sunan en iyi modern RPG'lerden biridir. The Witcher 2 dünyasıyla tanışmanızı, bu karanlık alternatif evrenin atmosferini deneyimlemenizi ve oyunun olaylarına katılmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz!