No, I'm not a Human
Oyun, oyuncuları kıyametin eşiğinde rahatsız edici bir dünyayla tanıştırıyor. Gün boyunca şehir sakinleri güneşin yaktığı tüm canlıları yok ederken... Daha fazla bilgi
Bu oyunun sürükleyici olduğunu söylemek yetersiz kalır. Doygun gündüz paleti, gecenin hastalıklı yeşil tonlarıyla tezat oluşturarak unutulmaz bir atmosfer yaratıyor. Film müziği nostalji, din ve mistisizmi harmanlarken, aynı zamanda sürekli bir tehdit duygusu da barındırıyor. Karakterleri tekinsiz vadinin kıyısında sallansa da, ortalama bir AAA kahramandan daha insani ve karmaşık hissettiriyorlar.
Konsept basit: Zalim bir dünya tarafından terk edilmiş bir adam, toplumdan uzak bir evde, bomboş bir huzur içinde yaşıyor. Ta ki komşusu, birasını fazla kaçırdıktan sonra gelip onu iki konuda uyarana kadar. Birincisi, gündüzleri evinden çıkamayacağı: Güneş, insanlar için dayanılmaz sıcaklıklar yayıyor. İkincisi, bir tanıdığının hayatta kalmak için bunun zorunlu olduğuna dair güvence vermesi nedeniyle, yabancıları evine alması gerektiği.
Bunun ardından Ziyaretçiler ile tanışıyoruz: Gerçek insanlara tıpatıp benzeyen, ancak sahteliklerinin ince belirtilerini gösteren insan replikantları. O kadar yaygın özellikler ki, kimsede fark edilmeyebilir. Oyun, ahlak, medyaya güven ve yaşamın gerçek değeriyle oynuyor. Bunu, sizi silahsızlandıran ve boş bırakan bir şekilde yapıyor.
Düşük bütçeli bir oyun ve taşıdığı muazzam duygusal ve sembolik ağırlıkla keskin bir tezat oluşturan teknik bir sadelikle geliştirilmiş. Sizi içine çekmek için gelişmiş grafiklere ihtiyaç duymuyor; atmosferi, sesi ve mesajı yeterli.
Bilgisayarı açabilen herkese tavsiye ederim. Teknik bir meydan okuma değil, psikolojik bir meydan okuma. Reflekslerinizi değil, zihninizi sınar.
Decir que este juego es inmersivo sería quedarse corto. Su paleta saturada durante el día, contrastada con los tonos verdosos y enfermizos de la noche, construye una atmósfera imposible de olvidar. El soundtrack combina nostalgia, religión y misticismo, pero con una sensación constante de amenaza. Sus personajes rozan el valle inquietante, y aun así resultan más humanos y profundos que cualquier protagonista promedio de un AAA.
El concepto es simple: un hombre, abandonado por un mundo cruel, vive en una casa alejada de la sociedad, en una paz vacía. Hasta que su vecino, tras pasarse con unas cervezas, llega a advertirle dos cosas. Primero, que no podrá salir de casa durante el día: el sol emite temperaturas insoportables para los humanos. Segundo, que deberá dejar entrar a personas desconocidas en su hogar, pues un contacto le aseguró que eso sería obligatorio para sobrevivir.
Posteriormente a esto, se nos introducen los visitantes: replicantes humanos, idénticos a las personas reales, pero con pequeños síntomas de falsedad. Rasgos tan comunes que podrían pasar desapercibidos en cualquiera. El juego juega con la moral, la confianza en los medios y el valor mismo de la vida. Lo hace de una forma que te desarma y te deja vacío.
Es un juego de bajos recursos, desarrollado con una sencillez técnica que contrasta con la enorme carga emocional y simbólica que transmite. No necesita gráficos avanzados para sumergirte; basta con su atmósfera, su sonido y su mensaje.
Se lo recomiendo a todo ser humano capaz de encender un ordenador. No es un desafío técnico, sino psicológico. No pone a prueba tus reflejos, sino tu mente.