
Wi-Fi 8'in Geleceği Şekil Almaya Başlıyor, TP-Link İlk Testleri Tamamladı

TP-Link, gelecekteki Wi-Fi 8 standardı için donanımın ilk testlerini tamamladı ve bu önemli bir odak değişikliğini işaret ediyor. Rekor hızları yakalamak yerine, Wi-Fi 8, en yoğun ağlarda bile bağlantının kesilmeyeceği ultra güvenilir bir bağlantı oluşturmayı hedefliyor. Ancak, ilk Wi-Fi 8 yönlendiricilerinin tüketici pazarına girmesi birkaç yıl alacak. Nihai standardın 2028 civarında onaylanması bekleniyor.
Wi-Fi 8 ile birlikte en önemli iyileştirme, stabilite olacak. Yeni teknoloji, apartman binalarında yaşayan insanların karşılaştığı komşu ağlardan gelen parazit, ölü bölgeler ve ani hız düşüşleri gibi yaygın sorunları çözmek için tasarlandı. Bu, birden fazla erişim noktası arasında daha iyi koordinasyon ile sağlanacak. Örneğin, yönlendiriciler ve Mesh sistemleri, ağ yükünü dağıtmak ve karşılıklı paraziti en aza indirmek için birbirleriyle "müzakere" edebilecek.
Bir diğer faydalı özellik ise geliştirilmiş dolaşımdır. Cihazlarınız, evinizde hareket ederken erişim noktaları arasında kesintisiz geçiş yapacak, VoIP sohbetleri sırasında kesilen çağrıları veya çevrimiçi oyunlardaki bağlantı kopmalarını ortadan kaldıracaktır. Wi-Fi 8 için teorik maksimum hız 46 Gbps olarak kalacak, bu da Wi-Fi 7 ile aynı, ancak kanal kullanım verimliliği önemli bir artış görecek. Uyumlu cihazlar için, bu gerçek dünya verimliliğini %25'e kadar artırabilir.
Wi-Fi 8'in pazara girişi, mevcut nesil cihazların fiyatını da etkileyecek. Genellikle olduğu gibi, yeni standart, Wi-Fi 7 teknolojisinin fiyat düşüşünü hızlandıracak ve daha geniş bir kitleye erişilebilir hale getirecek—ancak Wi-Fi 8 cihazlarını beklemeye devam etmemiz gerekecek.
Ayrı araştırma projeleri, bu tür kablosuz iyileştirmelerin nereye gidebileceğine dair ipuçları veriyor. Örneğin, Japon bilim insanları, Wi-Fi sinyal parazitini analiz eden ve bir odanın taslağını ve düzenini "görebilen" bir teknoloji geliştirdi. Henüz sadece bir laboratuvar deneyi olmasına rağmen, kablosuz teknolojinin geleceğinin sadece hızla değil, aynı zamanda yeni ve beklenmedik uygulamalarla da ilgili olduğunu açıkça gösteriyor.